SON DAKİKA

Salı, Mayıs 20, 2025
Magazin

Marka Mekanlara Değer Katan İsim; Gökçe Altunkaya Şahin

İç Mimar Gökçe Altunkaya Şahin, şehrin en çok okunan yayını Ankara Life dergisine konuk oldu. Sektöründeki 15 yılı aşkın deneyimiyle iç mekân tasarımında yenilikçi bir vizyon benimseyen Gökçe Altunkaya Şahin, işini tutkuyla yapan bir profesyonel olarak, markaların mekânlarındaki estetik ve fonksiyonelliği nasıl kusursuz bir şekilde birleştirdiğini anlatıyor. Hacettepe Üniversitesi’ndeki akademik altyapısı ve sektördeki engin deneyimiyle, Gökçe Altunkaya Şahin; ofislerden restoranlara, güzellik stüdyolarından kamu kurumlarına kadar geniş bir yelpazede gerçekleştirdiği projelerle fark yaratıyor. G Design markasıyla hayata geçirdiği iç mekân tasarımlarında, her firmanın kurumsal kimliğini odak noktasına alarak, beş duyuyu harekete geçiren mekanlar yaratıyor. Kamusal alanlardan şirket iç mekanlarına kadar tasarladığı her projede, kullanıcı deneyimini ön planda tutarak hem estetik hem de işlevsellik konusunda mükemmel dengeyi sağlıyor. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.

📝 Hatice Şeyma Basut

Gökçe Hanım öncelikle sizi tanıyalım. Gökçe Altunkaya Şahin kimdir? Kariyer yolcuğunuzdan biraz bahseder misiniz?

Hacettepe Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü mezunu, işini aşkla yapan bir iç mimarım. Yaklaşık 15 senedir sektörün içinde çeşitli projelerde bulundum. 2017 yılında yüksek lisansımı yine Hacettepe Üniversitesi’nde, mimarlık alanında ülkemizde akademik anlamda ilk defa araştırılan kurumsal firmaların markalaşması ve markaların iç mekanları üzerine yazdığım bir tezle tamamladım. Farklı üniversitelerde kurumsal kimlik ve marka mekanlar üzerine seminerler ve dersler verdim. G Design olarak; yeni kurulacak şirket mekanları, fabrikaların ofis binaları ve çeşitli alanlardaki marka mekanlar üzerine tasarımlar yapıyoruz. Sektör fark etmeksizin kurumsal firmalar için tasarladığımız iç mekanlar çok çeşitli olmakla birlikte her firmanın hedef kitlesine bağlı kalarak marka odaklı tasarımlara devam ediyoruz. Ofis, kafe, restoran, mağaza, güzellik stüdyosu, kuaför, spor salonu, kamu kurumları, örnek daireler, klinik, lastik servisi, oto yıkamacı gibi birçok farklı sektörde yaptığımız tasarımlarla firmaların mekânsal değerlerini arttırıyoruz. Tüm bu mekânların kendi içinde ayrı işleyiş dinamiklerini ve gereksinimlerini netleştirdikten sonra tasarımlarımızı marka kimliği üzerine kurguluyoruz.

Kamusal alanlarda iç mekân tasarımının, bireylerin sosyal deneyimlerine nasıl etki ettiğini düşünüyorsunuz? İnsan odaklı bir tasarım yaklaşımının bu tür alanlarda ne gibi farklar yaratabileceğini bize anlatabilir misiniz?

G Design olarak; mekanlarda 5 boyutlu deneyim tasarımını kullanıyoruz. Yani, kişinin bir mekâna girdiğinde tüm duyularını harekete geçirecek, aynı zamanda firmanın kurumsal kimliğini yansıtan mekanlar odak noktamız. Beş boyutlu duyumsama yöntemi kullanıp mekânda görme, dokunma, ses, koku ve tat duyularını birleştirip firma ile bütünleşmesini sağlıyoruz. Bunun yanı sıra teknolojik gelişmeleri, fiziksel ögelerle duyuları birleştirip mekânın bütünsel deneyimini kullanıcıya tamamen yaşatmak üzerine kurguluyoruz. Çalışmayı ve yaşamı kolaylaştıracak, mekânda insanların markayı hissedeceği tüm görsel ve fiziksel dokunuşları yapıp, kurumsal kimliğe saygılı mekânlar tasarlıyoruz.

Marka mekanlar, kullanıcılarla nasıl bir bağ kurmalı? İç mekân tasarımında marka kimliğinin doğru bir şekilde yansıtılmasının önemi nedir?

Markalara göre mekanları, kullanıcı üzerinde yaratmak istediğimiz algılara göre tasarlıyoruz. Kurumsal kimlik, bizim tasarlayabildiğimiz, kullanıcıların gördüğünde anlamlandırabileceği, duyulara hitap eden algılanabilir özellikleri oluyor. Kullanıcının aklında kalan firma algısı ise marka değerini belirliyor. Markanın kurumsal kimliği, her şekilde istenilen hissiyata göre tasarlanabilir. Mekâna gelen kişinin bilinçaltına ne şekilde etki etmek istiyorsak, bunu yansıtacak mobilya seçimleri ve tasarım kararları verebiliyoruz. Her bir marka kavramını form, doku, ışık, ses gibi mekânsal ögelerle tasarımda yansıtıyoruz. Dolayısıyla kullanıcı ile mekân arasındaki ilişkiyi güçlendirip markaya bağlılığını sağlamlaştırıyoruz.

Kamusal alanların estetik değerleri ile fonksiyonellik arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Özellikle yoğun kullanılan alanlarda bu iki unsurun nasıl bir arada var olabileceğini düşünüyorsunuz?

Mekân tasarımında işlev ve estetik, birbirini destekleyen kavramlar olmakla birlikte, kamusal alanlarda işlev her zaman bir adım önde planlanmalıdır. Kurumsal kimliği destekleyen mekânsal kavramları form ve fonksiyon olarak öne çıkardığımız tasarımlarda, beş boyutlu duyumsama yöntemini de kullandığımızda estetik ve görsel unsurlar işlevle bir bütün oluyor. Teknik kısımda tasarımlarımızın doğru uygulanması bizim için en önemli kriterlerden biri. Tasarladığımız alanların uygulama aşamasıyla birebir ilgilenip mekânsal değerin tam olarak kurumsal kimliği yansıtmasını sağlıyoruz. Çünkü doğru şekilde hayata geçirilmemiş bir mekânsal tasarım ancak dijital bir sanat eseri olarak kalır.

Tasarım disiplinine dair sektördeki gelişmeleri ve değişimleri nasıl gözlemliyorsunuz?

Günümüzde iç mekân tasarımı firmaların en çok önem verdiği konulardan biri haline geldi. Kamusal bilincin artması ile birlikte, işverenler hem çalışanların verimliliğini arttırması adına hem de kullanıcıların markayı tercih sebebi haline getirmesi için mekanlarına değer kazandıran iç mimarlarla çalışıyorlar. Sürdürülebilirlik kavramı ve iç mekanlarda verimli enerji kullanımlarının tasarım süreçlerine teknoloji destekli entegre olması ile birlikte mekanlardaki konforun aynı zamanda ekonomik süreci de takip edilmesini sağlıyor. Tasarımdaki dijitalleşmenin tüm adımlarını takip ederek marka mekanlara değer katmaya devam ediyoruz.

İç Mimarlar Odası’ndaki görevlerinizde kamusal alan tasarımlarına nasıl bir yaklaşım sergiliyorsunuz?

İçmimarlar Odası olarak mesleğimizin değerini olması gereken yere taşımak adına sürdürdüğümüz mücadelede, kamusal alanlarda ve dönüşüm esaslı tadilat projelerinde mutlaka bir iç mimar danışmanlığı ile proje ve uygulama yapmanın önemine dikkat çekiyoruz. Özellikle kamusal alanlarda tüm yapı disiplinleriyle ortak çalışarak, kullanıcının son alan olarak gördüğü iç mekanların doğru bir şekilde yaratımını sağlıyoruz. Kamuda bilinç oluşturmak amacıyla devlet kurumlarıyla görüşmeler sağlayıp, doğru mekânsal tasarımlar için asıl uzmanlaşmış disiplin olan iç mimarların proje haklarının gerekliliğini savunuyoruz.

 

Okunma Sayısı: 396

İlgili Haberler